NeO Bike Tur 1

8 Mayıs 2016

Pazar

NeO Bike sunar...

NeO Bike Bodrum olarak "1. Geleneksel Akyaka Turu" muzu gerçekleştirdik.

8 Mayıs 2016 sabahı saat 8.00 de NeO Bike Bodrum önünde buluşup, Mazı'dan başlayacak Akyaka turumuz için arabamızda yerlerimizi aldık.

Saat 9.15 de yola çıkmak üzere Mazı'da hazırız.

Deniz, Taner, Ebru, Coka ve Levent 

Tur başlasın..

Önümüzde 75 km lik muhteşem bir yol var.

8 gün sonraki Gökova Bisiklet Turu'na katılacaklar için güzel bir antrenman olacak bu tur.

Böyle bir tur için mükemmel bir hava.

Sabah güneşi ve parçalı bulutlu hava..

Gökbel'e doğru yumuşak yumuşak..

Gökbel'e 23 dakikada ulaşıyoruz.

Belirli noktalarda toplanıyoruz ama genelde çok yakın bir sürüş yaptık zaten.

Sonraki buluşma noktamıza kadar sürekli iniş.

İniş olunca kimseyi beklemem..

Uçuverdim Çökertme sapağına kadar.

Hemen ardımdan Coka Ahmet ve Taner..

Ardından aracımız, sürekli bizimle olacak tur boyunca.

Ebru, Deniz ve Levent

Bu toplanma zamanlarında, bisikletlerimizi kontrol edip, küçük ayarlar yapmayı ihmal etmiyoruz.

Keyifli bir sürüş kadar, güvenli sürüş de çok önemli.

Birbirimizi sürekli kontrol edip, olağan dışı her davranışın nedenini sorarak kontrollu sürüyoruz.

"İyiyim ben, sorun yok." deseler de ..

Birazcık geride kalsalar da..

Nedenini anlamak için..

Yakın sürüşle, yanlış kullanımları da çözmeye çalışıyoruz.

Yakın sürüşün bir nedeni de sohbet elbette.

Böyle güzel bir doğanın ortasındaki bu termik santralı hiç istemedik ama sistemi kontrol eden kişilerin umurunda değil malesef.

Ören'e giden sahil yolunu seçiyoruz.

Küçük bir dere geçişimiz var.

Sorun yok..

Herşey yolunda.

Levent'in bisikletinde bizimkilerden daha ince lastikler var.

O lastiklerin yol tutuşu zayıf olduğu için Levent, dereyi geçerken temkinli.

Ören'e kadar bu sahil şeridindeki toprak yol, bisiklet sürmek için çok keyifli. 

Öğle yemeği molamız için de ideal.

Okaliptus ağaçlarının gölgesi tam bize göre.

Park yerimi önceden ayırtmıştım.

Çalı çırpı toplayıp..

Ateşimizi yakıyoruz.

Mangalımız yok ama..

Sucuk pişirmek için mangala ihtiyaç yok zaten.

Sucuk için şiş hazırlamak Taner'in işi.

Acıkmış mıyız ne?

Levent mutfak görevlisi ama bu Deniz kızı neyin peşinde?

Her türlü malzememiz aracımızda ve kaptan pilotumuz Yüksel'in denetiminde. 

Bir koyun sürüsü yaklaşıyor mola yerimize.

"Ne yapıyorsun?" diye soruyorum çobana.

"Sürünün dinlenme zamanı." diyor.

Onların da dinlenme molası var.

Yemek hazırlığı sürüyor.

Sucuklar ateşte.

Deniz kızının ne işle uğraştığı anlaşıldı.

Termik santraldan emekli olmuş bir mühendis yaklaşıyor yanımıza.

Bir süre çobanla sohbet ettikten sonra bizle de konuşmaya başlıyor.

Bildiği tek konu üzerine yoğunlaşmış, bize termik santralın aslında çevre için en ideal enerji üretim şekli olduğunu anlatmaya çalışıyor.

Biz, alternatif enerji olarak güneş enerjisini savunsak da diyor ki, "İyi de geceleri ne olacak?"

Çobanla sohbet daha güzel. Hiç olmazsa mantıklı.

"Termik santral iş olanağı sağladı bu çevreye, öncesinde yaptığımız bir düğünün masraflarını 4-5

senede toparlıyorduk." diyor.

Düğün çok önemli.

Karnımız doydu, çaylar tarlada çalışan işçilerden.

Çay iyi geldi.

Koyunlar dinlenirken..

Levent' de Meat Burger  için malzeme seçimi yapıyor.

Koyunları sağ salim bırakıp..

Ören'e doğru yolumuza devam ediyoruz.

Hep arkadan sürmeyi yeğleyen Ebru'yu öncü yapmaya karar veriyoruz.

Bir süre yakın sürüş yapmamızı sağlıyor bu.

Yakınlaşmak iyidir.

Yamaç paraşütü festivali var dünden beri Ören'de.

Biz de aralarından süzülüp, ..

Ören çıkışından, Alatepe yokuşuna..

Sucuk enerjisi ile tırmanacağız.

Yokuşun dikleşmeye başladığı yerde dileyenler aracımızla zirveye çıkar diye planlamıştık.

Kimsenin pedallamaktan vaz geçeceği yok gibi görünüyor.

Hadi hayırlısı.

Bu pınar başında toplanıp, biraz soluklanıyoruz.

Deniz yorulmuş gibi görünse de bırakmaya hiç niyeti yok bu yokuşu.

Her molada Coka'nın bizlere sunacağı bir hikayesi var.

Şifalı otlar toplamak Ebru'nun vaz geçilmezi.

Tırmanış devam ediyor ve kimsenin araca binmeye niyeti yok.

İn o kantardan Levent, bozacaksın!

Zorlu Alatepe yokuşu sürüyor.

Bulutlar tam seyirlik.

Türlü desenleriyle bize görsel bir şölen sunuyorlar.

Helal olsun size, yediniz koca yokuşu.

Alatepe'de açık kahve yok..

Çay molası için..

Kultak'a doğru..

3 km var.

Bitti bile 3 km.

Çay zamanı.

Güzel bir molayı hakettik.

Çapraz özçekim.

Ebru geldi..

Deniz' de (bence okyanus) geldi.

Bu takım şahane.

Birkaç yokuşumuz daha var.

Sorun değil, takım sağlam.

Bu terkedilmiş evler beni her zaman hüzünlendirir.

Yolları eziyoruz.

Akbük çıkışı da tamam.

Kutlama zamanı.

Fotoğraf çekimleri, bizim kutlama şeklimiz.

Kaptan pilotumuzu da bisikletçi yapacağız.

Akyaka, bekle bizi.

BBK geliyor.

Uçuşa hazır mıyız?

Bu sefer Akbük'e uğramadan devam edeceğiz.

Türkiye'nin, belki de Dünya'nın en güzel yollarında pedallıyoruz.

Ormanın yeşilliklerine dalıp,

Çıkıp,

Gökova'nın maviliklerine süzülüyoruz.

Çok acayipiz biz.

Öyleyiz işte.

Önümüzde 25 km yol kaldı.

Bitmesin istiyoruz.

Duraklama!

...

Sözün bittiği yerdeyiz.

"İlerideki durakta bizimkiler." diyor Levent.

Uzaktan gördüğü bu muydu?

Yok kenarındaki çilekçi teyze.

Çileklerden güzel teyze.

Ama biz, teyzeyi değil, çilekleri yiyeceğiz.

Deli gibi pedallamak yerine..

Tadını çıkara çıkara ilerliyoruz.

Benli manzara.

Levent'li manzara

Ebru'lu benli manzara.

Çok şahane bu yahu.

Delirtmeyin adamı.

Son molamız.

Adaçayı..

Yanında kuru erik ve yine Coka hikayeleri.

...

...

Yol bizi bekler.

Lastik patlaması bile neşemizi bozmaz.

Takım halinde çalışıp.

Eğlenceye dönüştürürüz.

Turun pompacısı Levent, "Gitar gibi çalarım ben pompayı." diyor.

Fonda, Led Zeppelin "Whole Lotta Love".

Kalan 3-4 km.

%10 eğimli yokuşlar..

Artık bizim için.. 

Eğlence.

Bitiverdi 75 km.

Yorulduk mu?

Hayır.

Ama kutlamayı hakettik.

Hoş bulduk Akyaka.

Coka'nın çektiği fotoğrafları BURAYA tıklayarak görebilirsiniz.

Balık-ekmek ve bira, güne noktayı koydu.

Herkese iyi eğlenceler, öpsün sizi yedi cüceler.

...

..

.